Epilepsi beynin bir grup hücrelerinden aşırı elektriksel boşalım (deşarj) sonucu oluşan tekrarlayıcı nöbetler ile karakterize bir hastalıktır. Toplumda epilepsi nöbeti denilince genellikle ani bilinç kaybı ile olduğu yere düşen, tüm vücudu kasılan, ağzından köpük gelen, kol-bacaklarında şiddetli çırpınmaların olduğu nöbet tipi akla gelmektedir. Ancak nöbet tipleri oldukça farklı olabilmektedir. Bazen bir iş yaparken aniden donakalma, sabit bir noktaya bakma, ağzını şapırdatma, eliyle amaçsız olarak bir şeyler ile oynama, kol-bacaklarda istemsiz atmalar gibi durumlarda nöbet aktivitesi olabilmektedir.
Psikolojik Bir Rahatsızlık mıdır?
Epilepsi psikolojk bir hastalık değildir. Fakat epilepsi nöbetleri sıkıntı, stres durumlarında artış gösterebilmektedir. Psikolojik hastalıklarda da bayılmalar olabilmektedir. Ancak bunlar epilepsi nöbetinden çok farklıdır. Bu iki durumun birbirinden ayırt edilmesi yanlış ve gereksiz tedavinin önlenmesi için son derece önemlidir.
Epilepsi Çocukluk Hastalığı mıdır?
Hayır. Epilepsi nöbetleri yaşamın her döneminde görülebilir. Ancak en sık yaşamın ilk yılında ve 60 yaş sonrasında görülmektedir. Erişkin dönemde beyin damar hastalıklarından sonra en sık görülen nörolojik hastalıktır.
Toplumda Epilepsi Nöbet Sıklığı Nedir?
Toplumdan topluma değişebilmekle birlikte yılda 20-100/100.000’dir. Yaşam boyu nöbet riski ise %3’tür. Yani nadir görülen bir durum değildir. Tek bir nöbet epilepsi hastalığı değildir. Teşhis, 2’den çok nöbet geçirilmesi durumunda konulur.
Teşhisi Nasıl Konulur?
Teşhis, nöbeti görenlerin gözlemleri, hastanın muayenesi ve klinik testler sonucunda konulur. Tek başına muayene ya da testler ile teşhis konulmaz. Başka bir deyişle doktorum benim EEG’me ve ya MR’ıma baktı, sen epilepsi hastasısın dedi demek son derece yanlıştır.
Her Sene EEG-MR-Kan Tahlilleri Yaptırmalı mıyım?
Hayır. Bu şekilde düzenli olarak tahlil yaptırmak gerekmez. Doktor tarafından gerek görüldüğünde kısa aralıklar ile bile bu tahliller istenebilir. Ancak rutin olarak istenmesi yanlıştır. Kullanılan ilaçların başka organlara zarar vermesini önlemek amacı ile aralıklı kan tahlilleri yapılması doğru bir davranıştır.
Ailemde Epilepsi Hastaları Var. Bende de Olur mu?
Ailesinde epilepsi olmayanlara göre risk biraz daha artmıştır. Ancak genel olarak bu genetik bir hastalık değildir. Çok nadir olarak genetik geçişli tipler görülebilmektedir.
Epilepsi Neden Olur?
Hastaların büyük çoğunluğunda kesin neden ortaya konamamakla birlikte, kafa travmaları, inme, beynin oksijensiz kalması, beyin enfeksiyonları gibi durumlarda nöbetler ortaya çıkabilmektedir.
Epilepsi Nöbetini Tetikleyebilen Durumlar Var mıdır?
Özellikle uykusuzluk, ilaçları düzensiz almak veya hiç almamak, ateşli hastalıklar nöbet geçirme riskini arttırabilmektedir. Her ne kadar psikolojik bir hastalık olmasa da ağır stres durumları nöbette artışa yol açabilmektedir.
Epilepsi Nöbeti Gördüğümüzde Ne Yapalım?
-Öncelikle sakin olun. Toplumda en sık yapılan hastanın çenesini açmaya-dilini çıkarmaya çalışmak, üstüne su dökmek, soğan-kolonya koklatmak, koluna-bacağına bastırmak ve hatta kalp masajı yapmaya çalışmak gibi durumlar kesinlikle YANLIŞTIR.
-Doğru olanı; hastaya zarar verebilecek soba, keskin cisimler, su kenarı gibi yerlerden uzaklaştırın. Kustuğunu veya balgamını akciğerine kaçırmaması için sağ ve ya sol yan yatırın. Nöbetin geçmesini bekleyin.
-Nöbet genellikle 2-3 dakika sonra sonlanacaktır. Tekrarlayan nöbet durumunda mutlaka hastayı acil servise götürün.
Tedavi Edilebilir mi?
Epilepsi hastalarının %70’i ilaçla tedaviye cevap vermektedir. Geriye kalan kısmında da nöbet sıklığı azalmaktadır. Ancak %25 kadar kısmında ilaçlara rağmen yeterli cevap alınamamaktadır. Bu gruba dirençli nöbet grubu denilmektedir.
Epilepsi İlaçları Ömür Boyu mu Kullanılmalıdır?
Bazı nadir epilepsi tiplerinde evet ilaçlar ömür boyu kullanılmalıdır. Ancak diğerlerinde 2-3 yıl nöbetsizlik durumunda, hekimin gerekli araştırmaları yapması ve kararı ile ilaçlar azaltılarak kesilebilir. Bu durumda da nöbet az da olsa tekrar gözlenebilmektedir. Ani ilaç kesimi her ne nedenle olursa olsun son derece tehlikelidir.
Epilepsi İlaçları Zararlı mıdır?
Doktor tarafından önerildiği şekilde kullanıldığı takdirde bu ilaçlar zararlı değildir. Elbette kimyasal maddeler oldukları için bir takım yan etkileri olabilmektedir. Bu nedenle doktor kontrolünde olmak son derece önemlidir. İlaçların kullanılmaması durumunda oluşabilecek sonuçlar çok daha tehlikelidir.
Epilepsi Tedavisinde İlaçtan Başka Seçenekler Var mıdır?
İlaçlara dirençli ve uygun hastalarda cerrahi tedavi seçeneği söz konusudur. Yani her hastada cerrahi tedavi uygulanamaz. Hastanın uygun olup olmadığına ayrıntılı testler ile karar verilir.
Cerrahi tedavi nöbetlerin tamamen ortadan kaldırmayabilir. Bazı hastalarda hiç fayda sağlamaz bazılarında ise durumunu daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle cerrahi tedavi ilk basamakta düşünülen, sıradan bir işlem değildir.
Cerrahi tedavi olarak hastada nöbeti ortaya çıkaran hücre grubunu çıkartma veya buradan açığa çıkan elektriksel uyarımların diğer bölgelere yayılımını engelleme seçenekleri uygulanabilmektedir.
Uygun hastalarda beynin belirli bölgelerine elektrot konulara buraların uyarılması (beyin pili) veya vagal sinir uyarılması gibi yöntemler de yapılabilmektedir.
EPİLEPSİ İLE İLGİLİ UNUTULMAMASI GEREKEN, ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
- Hastalığın doğru teşhisi son derece önemlidir. Aksi takdirde yıllar sürecek gereksiz ilaç kullanımı ve hayat boyu “epilepsi hastası” etiketi ile yaşama ve kısıtlanmalar olacaktır. Biz hastalarımızda titiz çalışmalar ile teşhis koyarak takip etmekteyiz.
- Takip gerektiren bir hastalıktır. İlaçları alıp kendi başına kullanmakla tedavi olmaz. Mutlaka uygun aralıklar ile kontroller ve ilaç düzenlemesi, gerekir ise laboratuvar tetkikleri yapılmalıdır. Biz her hastamızda uygun aralıklar ile kontrollere önem veriyoruz. Ona hastalığında yalnız olmadığını, her durumda mutlaka bize danışmasını söylüyoruz. Şurası unutulmamalıdır ki ortaya çıkan sorunları başlangıç safhasında çözmek daima daha kolaydır. Bu nedenle her hastamız çok rahatlıkla bir sorun yaşadığında veya danışmak için telefonla bize ulaşabilir.
- Kulaktan dolama bilgilere, internetten veya medyadan okuduklarınıza İNANMAYIN. Duyduklarınızı mutlaka bizimle paylaşın. Yapılacak yanlışın faturası daima hastaya çıkacaktır. Bu durum bazen ölümle bile sonuçlanabilmektedir.
- Hekim-hasta ilişkisi son derece önemlidir. Her sıkıntınızda mutlaka hekiminize başvurun. Hekiminize kolaylıkla ulaşamıyorsanız takibinizin doğru yapılması mümkün olmaz. Hastalarımız bize her zaman bir telefon kadar uzaklıktadır.
Nöroloji Hangi Hastalıklara Bakar?
• Baş ağrısı tipleri (Migren, gerilim tipi baş ağrısı, küme baş ağrısı vb.)
• Baş dönmesi (Vertigo vb.)
• Unutkanlık ve unutkanlığa neden olan rahatsızlıklar (Demans, Alzheimer vb.)
• İnme (Felç)
• Parkinson hastalığı
• Afazi
• Epilepsi (Sara)
• MS (Multiple Skleroz)
• ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz)
• MG (Myastenia Gravis)
• Hareket Bozuklukları
• Kas Hastalıkları (Myopati, distrofi vb.)
• Polinöropatiler
• Demiyelinizan Hastalıklar
• Beyin ve omurilik iltihaplanmaları
• Serebrovasküler Hastalıklar (Beyin damar hastalıkları)
• Tremor (Titreme, el titremesi vs.)
• Uyku Apnesi
Nöroloji Doktoru Tarafından Yapılan Tetkikler Nelerdir?
• EEG: Beyinde var olan elektriksel aktivitenin ölçümü için yapılan EEG (elektroensefalografi), epilepsi başta olmak üzere uyku bozuklukları, bilinç bozukluğu, pek çok kas ve sinir hastalıklarında uygulanır. Kafanın yüzeyine yerleştirilen elektrotlarla beyin faaliyetlerinin ölçümü yapılır.
• EMG: Elektromiyografi olarak da bilinen EMG, sinirler ile sinirlerin ve sinirler ile kasların arasındaki elektriksel aktivitenin ölçüldüğü ve fonksiyonlarının değerlendirildiği bir teşhis yöntemidir. Bel ve boyun fıtıkları, polinöropati, tuzak nöropatilerin yanı sıra ALS gibi motor nöron hastalıkların tanısı için de kullanılır.
• Polisomnografi: Uyku tetkiki olarak da bilinen polisomnografi, uyku bozukluklarının tanısı amacıyla uygulanır. Beyin dalgalarının yanı sıra göz hareketleri, solunum faaliyeti, kas aktivitesi ve kanda bulunan oksijen miktarının ölçüldüğü polisomnografi, uyku laboratuvarında yapılan inceleme yöntemidir.
• Uyarılmış Potansiyeller: Somatosensoriyel Uyarılmış Potansiyel (SEP), Vizüel Uyarılmış Potansiyel (VEP) ve İşitsel Uyarılmış Potansiyel (BAEP) adı verilen testler aracılığıyla vücudun belirli bölgelerinden verilen elektrik akımına karşın sinir sisteminin verdiği yanıtın ölçümü yapılır.
Nörolojik Hastalıklarda Hangi Belirtiler Görülür?
Nöroloji bölümünü ilgilendiren hastalıklar oldukça geniş bir yelpazede yer alır. Sıklıkla görülen nörolojik hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin bir kısmı şöyle sıralanabilir:
• Baş ağrısı,
• Baş dönmesi,
• Denge kaybı,
• Bayılma (senkop),
• Unutkanlık,
• Dalma,
• Davranış değişimleri,
• Uzuvlarda uyuşma, güçsüzlük ve his kaybı
• Yürüme bozuklukları,
• Konuşma bozukları,
• Bacaklarda boşalma hissi,
• İstemsiz kasılma ve hareketler,
• Titreme,
• Yüzde oluşan şekil bozuklukları ve uyuşma,
• Uyku bozuklukları,
• Felç,
• Bel ve boyun ağrıları,
• Göz kapağı düşüklükleri
• Çift görme, görme kaybı, yutma güçlüğü, duyu bozukluğu gibi geçici iskemik ataklar.
Nöroloji Uzmanına Ne Zaman Başvurulmalı?
şağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir nöroloji uzmanına başvurmanız önerilir:
- Şiddetli ve tekrarlayan baş ağrıları
- Ani görme kaybı veya çift görme
- Kas güçsüzlüğü veya koordinasyon bozuklukları
- Nöbetler veya bayılma
- Hafıza kaybı ve bilişsel bozukluklar
- Vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya uyuşma
Nörolojik hastalıkların tedavisinde cerrahi yöntemler ne zaman uygulanır?
Cerrahi yöntemler, beyin tümörleri, bazı epilepsi türleri, inme sonrası beyin kanamaları ve belirli nörodejeneratif hastalıklar gibi durumlarda uygulanabilir. Cerrahi müdahaleler, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değerlendirilir.